Pazar, Nisan 20

Alaçatı Ot Festivali’nde ‘adalet’ konuşuldu… Lâl Denizli: ‘Silivri zindanlarında dimdik ayaktalar’ – Son Dakika Siyaset Haberleri

Çeşme Belediyesi tarafından, bu yıl “Toprak, Zaman ve Tat” teması ve “Kaya Koruğu” konseptiyle kapılarını ziyaretçilerine açan 14. Alaçatı Ot Festivali kapsamında ilk kez ‘Adalet için Açık Mikrofon Forumu’ yapıldı.

Alaçatı Amfi Tiyatro’da yapılan forumun moderatörlüğünü Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli yaparken Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve Denizli Çivril Belediye Başkanı Semih Dere, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın Avukatı Hüseyin Ersöz ve yurttaşlar katıldı.

Forumda yurttaşlara söz veren başkan Denizli, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökce’nin mesajlarını okudu. 

İmamoğlu ve belediye başkanlarının tutuklanmasının ardından, festivalin gündemden kopuk gerçekleştirmek istemediklerine dikkat çeken Başkan Denizli, “Bu nedenle bunu nasıl festivale entegre edebiliriz diye düşünürken bir “Adalet İçin Açık Mikrofon Forumu’ Söz Sende konsepti aklımıza geldi. Bunun da birkaç sebebi var. Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nun ve yol arkadaşlarımızın tutuklanması ile başlayan süreç bizlerin yalnızca ülkemize dair olan umutlarını köreltmeye, yok etmeye çalışmakla değil aynı zamanda ülkede iyi olan ve iyi giden her şeyle mücadele edildiğinin bize sert bir gösterişi oldu. Ama ben şunu söylüyorum 19 Mart itibarıyla başlayan bu süreç aslında biz siyasilerin öncülük ettiği değil tamamen milletin en önde yürüdüğü ve bizlere yol gösterdiği bir süreç oldu” dedi.

“SİLİVRİ ZİNDANLARINDA DİMDİK AYAKTALAR”

Forumda, Şişli Belediye Başkanı Şahan’a ilişkin konuşma gerçekleştiren Çeşme Belediye Başkanı Denizli, Şahan’ın da içerisinde yer aldığı ‘beyin göçüne’ ilişkin yabancı kaynaklı bir belgesel hakkında bilgi vererek şunları söyledi:

“Şişli Belediye Başkanımız Emrah Şahan’ın başkanı olduğu, benim başkan yardımcısı olduğum ve Mehmet Çalık’ın yönetim kurulunda olduğu Sosyal Demokrat Belediyeler Birliği’nde, sosyal demokrat belediyelerin görüşlerini, fikirlerini, ortak projelerini ve hayallerini kitlelere anlattığımız dernek yönetimindeydik. 19 Mart günü biri başkanımız olmak üzere iki yönetim kurulu üyemiz gözaltına alındılar. Bugün tutuklular. Bizim hayallerimizin bir kısmı yarım kaldı. Bu hayallerimiz içerisinde en çok çalışmak istediğimiz konular içerisinde beyin göçüne giden pırlanta gibi gençlerimiz vardı. Emrah Başkanımız, beyin göçünü çalıştı. Biz bu kadarız. Perdemizi kaldırdığımızda sürprizlerimiz yok. Ama bu ülkenin vatansever evlatları ne yazık ki ülkeye hizmet etmek yerine Silivri zindanlarında tutsak ediliyorlar. Emrah Şahan, ‘teröre yardım ve yataklık yapma’ suçundan yargılanıyor. Beyin göçüyle ülkemizi terk etmiş olan gençlerin bu ülkeye dönmesi için ne yapabileceğini çalışan bir insan. Hayatı boyunca yalnız bu ülkeye hizmet etmiş bir kişi terörden yargılanıyor. Bu milletin vicdanına güvenen insan topluluğu onlar. Onlar millete güvendikleri için Silivri zindanlarında dimdik ayaktalar.”

SENGEL: ‘BERAAT ETTİM’

Geçtiğimiz yıllarda ‘Love Erdoğan’ afişi nedeniyle hakkında dava açılan Efes Selçuk Belediye Başkanı Sengel, davada beraat ettiğini söyleyerek, “Bundan tam dört yıl önce Efe Selçuk Belediye Başkanıyken Adalet Kalkınma Partisi ilçe başkanlığının kanuna aykırı bir şekilde kentin çeşitli yerlerine tam da Efes Ultramaraton gibi dünyaca ünlü bir maratonu yapacağımızdan bir gece önce çeşitli afişler yerleştirildi kentin her yerine. ‘Love Erdoğan’ afişleri. Efes Ultramaraton’la da aramızda bir sözleşme olduğu, kentin bütün düzenini ve nizamını korumamız gerekirken o afişlerin toplanması kararını verdim. Üzerine dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hakkımda soruşturma açılması gerektiğini ifade etti ve savcılık noktasında da geçen sene itibariyle bir ceza aldım. Aldığıma çok da şaşırmadım. Çünkü bunun bir hakaret olduğunu ifade etmişlerdi. Ben sadece bir hukukçu belediye başkanı olarak kanunları ifa etmeye yeltenmiştim. Üst derece mahkemesine gittim. Bir umut olsun diye söylüyorum. Bu kadar düzensiz giden her şeyde bilin ki hâlâ daha adaletin tecelli etmesini isteyenler, hukuku birebir uygulayan hukukçular, hâkimler, heyetler var. Kararını aldım ve bu forma koşarak geldim. Berat ettim.. İnşallah İzmir’den İstanbul’a bütün içeride gerçekten haksız yere tutulan bütün herkese, Ekrem Başkanımıza, bütün mevkidaşlarımıza, içeride olan gençlerimize, basın emekçilerimize ve aydınlık günleri bekleyen bütün herkese aynı beraat kararını hepimiz alacağız ve hepimiz yüreğimizde yaşayacağız. Adaletli ve güzel günlere” ifadelerini kullandı.

KINAY: “GENÇLER VE SOKAKLAR BİZE ZATEN UNUTTUKLARIMIZI TEKRAR HATIRLATIYORLAR”

Karabağlar Belediye Başkanı Kınay ise Kurtuluş Savaşı dönemini hatırlatarak şunları söyledi:

“Biz yıllarca hak, hukuk, adalet diyerek ekolojik adaletsizlikten, ekonomik adaletsizliklere, sosyal adaletsizlikten eğitime, kadınlara, çocuklara, gençlere pek çok yerde sözümüzü büyütmeye çalıştık. Ama bugün geldiğimiz noktada artık sözün bittiği yerdeyiz. Tüm bu yaşadıklarımızla beraber halkın gücünü unutanlara karşı, kendilerini Kaf Dağı’nda görüp asıl gücün halktan ve milletten geldiğini unutanlara karşı tekrar hatırlatmak gerekiyor diye düşünüyorum. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yoktan, yokluktan, yoksulluktan var edilen bir ülkede de biz aynı hikayeyi yaşamıştık. Bu sürecin içerisinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bir avuç mücadele arkadaşının inancıyla, yüreğiyle beraber bu ülke kuruldu. Aydınlık, çağdaş bir yüzle demokrasiyle, hukukla, adaletle ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ denerek geldiğimiz noktada biz o sözleri, o emeği, o yüreği, o gözleri çok daha doğru ve güçlü bir şekilde tekrar tekrar anlamak, yürümek ve büyütmek zorundayız. Burada gençler ve sokaklar bize zaten unuttuklarımızı tekrar hatırlatıyorlar. Ben biliyorum ki bu ülkenin aydınlık güzel insanları yine hak ettiğimiz geleceği hep birlikte kurmamızda, bu sesi büyütmemizde bizlerle birlikte olacak.”

“SADECE KONUŞMAYA DEĞİL EYLEME GEÇMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Siyasi tutukluları ve düşünce tutuklularını da hatırlatan Kınay, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, tutuklu olan siyasi mücadele arkadaşlarımız, nice gazeteciler, emekçiler, düşünürler… Ama fikirleri tutuklayamazsınız, inancı tutuklayamazsınız, mücadeleyi tutuklayamazsınız. Bundan sonra bu söz büyüyerek devam edecektir. Tıpkı bugün bu festivalde hepimizin bu sözü büyütmek üzerine adaleti konuştuğumuz gibi biz bugünden daha çok her yerde konuşmaya, sadece konuşmaya değil eyleme geçmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

DERE: “ATATÜRK’ÜN GENÇLERİNİ HİZMET ETMEKTEN ALIKOYAMAYACAKLAR”

Çivril Belediye Başkanı Semih Dere, iktidarın muhalefet belediyelerine yönelik tutumunu eleştirerek, “Bizler özellikle son dönemde genç vatandaşlar olarak belediye başkanlığına adaylığımızı koyup milletimize hizmet etmek için bu adımı attık. Sanıyorlar ki biz bir siyasi partinin üyesiyiz diye, bize farklı davranarak, diğer belediye başkanlarından bizleri ayrıştırarak hizmetleri yerine getiremeyeceğiz. Maalesef unuttukları bir şey var. Her ne kadar adaletsiz bir sistemin içindeysek de ağır aksak işleyen adaletin tecelli etmesi için mücadele eden insanlar mevcut. Şunu unutmasınlar: Bizleri yani Atatürk’ün gençlerini hizmet etmekten alıkoyamayacaklar” dedi.

ERSÖZ: “DARBE DÖNEMLERİNDEKİ KARŞI KARŞIYA KALMADIĞIMIZ BİR TAKIM UYGULAMALAR”

Foruma katılan Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, şu ifadeleri kullandı:

“Bu yargılama süreçlerinde tam bir ay dolmuş durumda. Haksız, hukuksuz, adaletsiz Türkiye toprakları üzerinde yaşayan bütün insanları çok yakından ilgilendiren bir hukuk güvenliği problemine dönüşmüş olan, bu ülkenin topraklarında yaşayan insanların ya da bu ülkenin rejimiyle alakalı olarak bir demokrasi problemine ya da bir hukuk devleti problemine işaret etmiş olan aslında bir insanlık dramıyla karşı karşıyayız. 19 Mart günü İstanbul’da olup da Vatan Caddesi’nin bir tören dışında boydan boya trafiğe kapatıldığı bir gün orada yaşadık. Çağlayan Adliyesi’nde adaletin etrafının tel duvarlarla, TOMA’larla çevrildiği bir güne orada şahit olduk. Sanıyorum ki darbe dönemlerindeki karşı karşıya kalmadığımız birtakım uygulamalardı bunlar. Tabii biz her seferinde her şekilde özellikle hukuk adamları olarak adalete inanan ve bu ülke toprakları üzerinde hâlihazırda daha vicdanlı hukukçuların bulunduğuna, vicdanlı cumhuriyet savcılarının bulunduğuna, meslek namusunu göz önünde bulunduran değerli hâkimler bulunduğuna inançla hukuk demeye, hukuk sınırları içerisinde taleplerimizi iletmeye de devam edeceğiz.

“ŞU ANDA CEZAEVİNDE BULUNANLAR KAMUOYU VİCDANINDA BERAAT KARARINI ALMIŞ VAZİYETTE”

Ancak bu talepler tabii ki sadece adliye koridorlarında ya da dava dosyalarının içerisindeki yazılı talepler şeklinde değil, bu ülkenin yurtseverleri tarafından sokaklarda dile getirilerek ancak bir anlam ifade ediyor. Genç arkadaşlarımızın, lise öğrencilerinin, üniversite öğrencilerinin talepleri, bütün bu hukuk taleplerinin aslında bir altlığı nazarında bir anlam ifade ediyor. Çünkü sadece bu davalar üzerinden değil, toplumun geneline yayılmış olan bir adaletsizlik anlayışının olduğunu da bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Ama siyasi yargılama süreçlerinde er ya da geç bir beraat kararı çıkar, er ya da geç toplum nazarında bu kararların bir karşılığı olur. Adalet mekanizmasının içerisinde de bu kararların bir karşılığı olur. Bu, zamanla bu davaların içerisindeki hukuk aykırılıkların ya da adil yargılanma hakkı ihlallerinin kamuoyuna mal olmasıyla beraber gerçekleşir. Ancak bu dava öylesine haksız bir dava ki, bu dava öylesine hukuksuz bir dava ki, şimdiden daha ilk gözaltılar gerçekleştiği günden itibaren kamuoyuna mal olmuş vaziyette, bu davanın bir siyasi yargılama süreci olduğu, bu yargılama sürecinde hukuk güvenliğinin ayakları altına alındığı, bu yargılama sürecinde adil bir yargılamanın olmadığı toplumun tüm kesimleri tarafından da kabul edilmiş durumda. O yüzden şu anda cezaevinde bulunan bütün herkes kamuoyu vicdanında zaten beraat kararını almış vaziyette. Onlar sadece şu anda bir siyasi tutsak olarak, özgürlükleri hukuksuz bir şekilde kısıtlanmış siyasi tutsaklar olarak orada bulunuyorlar. Elbet bir gün hukuk, onların cezaevinde kalmış oldukları cezaevinin kapılarını da açacak. O günün de gelmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Konuşmalar sonun Lâl Denizli, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve  İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökçe’nin mesajlarını okudu. 

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan; 

“Ot Festivali’ne gelen güzel insanlar, hepinize Silivri’nin bu ülkenin aydınlık geleceğinin, çalışma kampına dönüşmüş zindanından sevgiler. Hepinize merhaba. Sizlerin bu ülkenin geleceğine sahip çıktığı gerçeğinin üzerine bizlerin tutsaklığı detaydır. Konu bu ülkenin Cumhuriyeti, gençlerin yarını, çocuklarımızın geleceğidir. ‘Yaşamak için güçlü bir nedeni olan hemen her nasıla dayanabilir’ der Nietzsche. Bizim nedenimiz bu ülkenin aydınlık, demokratik, refah ve her birimizin eşit olduğu bir gelecektir. Sizlerin nedeni, milletin nedeni budur. Hepimiz nedenimize sıkı sıkı sarılalım. Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’den çıkıp seçeceğiz ve gelecek güzel günlerde hep birlikte bu festivallerde özgürce buluşacağız. İyi ki varsınız. Hepinize sevgilerimle, saygılarımla.”

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık;

“Değerli İzmirli hemşehrilerim. Hak ve adalet mücadelesine gönül vermiş kıymetli yol arkadaşlarım. Ülkemizin dört bir yanından bugün burada bulunan sevgili vatandaşlarım. Silivri zindanlarından sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bu mesajımı sizlere ulaştıran ülkemizin en güzide bölgelerinden İzmir Çeşme’den değerli Belediye Başkanı, genç yol arkadaşım Lal Denizli’ye yürekten teşekkür ediyorum. 7 yıl önce bugünlerde Nisan ayının güzel uyanış günlerinde ben de sevdiklerimle Alaçatı Ot Festivali’ne katılmıştım. Bir milletin uyanışı gibi baharın gelişini karşılayan Alaçatı Ot Festivali’ne selam olsun. Bu güzel topraklar için çalışan, ay yıldızlı bayrağımızın semalarımızda dalgalanmasından başka arzusu olmayan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinden ve fikirlerinden ilham alanlara selam olsun. Kıymetli misafirler yalanların hakikat olduğu bugünlerde, bu güzel topraklardan umudunu kesmeyen bir kişi olarak hakikatın er ya da geç ortaya çıkacağını biliyorum. Bugün ben ve yol arkadaşlarım yaşadığı bu haksız ve hukuksuz süreç sadece belediye başkanları olarak bizlere değil temsil ettiğimiz demokratik değerlere ve milletimizin iradesine yapılmıştır. Bizlere yöneltilen suçlamaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu sürecin siyasi sahiplerle yürütüldüğünü hepimiz çok iyi biliyoruz. Sevgili dostlarım bizler her şeye rağmen bu ülkede adaleti, demokrasiyi, hukukun ve insan haklarının üstünlüğünü yeniden tesis edeceğimiz günlere kavuşacağız. Hep birlikte hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda milletimizin mahkemesinde ve milletimizin kalbinde adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inancımız tamdır. Ekrem Başkanımızla birlikte yaşadığımız bu süreç son bulduğunda kaldığımız yerden devam edecek, halkımızın refahı, kentlerimizin ve ülkemizin kalkınması, çocukların ve annelerin kaderinin yoksulluk olmaması temel gıdaya ulaşamayan hiçbir aile kalmaması ve bu ülkenin geleceği olan kalbi özgürlük, demokrasi ve adalet ateşi ile yanan gençlerimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Size söz veriyorum. Hiçbir baskı, hiçbir engel bizi bu yoldan alıkoyamayacak. Bu yüzden biz sandığınızdan ve her zamankinden daha güçlü daha inançlı daha kararlıyız. Mücadelemiz bitmedi yeni başlıyor.”  

İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökçe;

“Değerli İzmirliler, kıymetli Çeşmeliler, Can yoldaşlarım, dostlarım, kıymetlilerim. Burada ne hak yere hukuksuz bir biçimde tutukluyuz bilmiyorum. Akıl almaz bir kumpas ile önce içeri alalım sonra deliller de bulunur düşüncesi ile hayattan koparılmış durumdayız. Ancak bugünler geçecek, demokrasi ve hukuk kazanacak. Biz kazanacağız. Türkiye Cumhuriyeti kazanacak. İçiniz rahat olsun. Sizlerin dayanışmasını ve sıcaklığını buradan hissediyorum. 19 Mayıs İzmir Mitingi’ndearanızda olabilmeyi umut ediyorum. Gündoğdu’ya sığmayacağınızı çok iyi biliyorum. Sizleri çok seviyorum. Kurtuluşun şehrine binlerce selam.”

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu;

“Sevgili Çeşmeliler, 

Alaçatı Ot Festivali çerçevesinde cennet vatanımızın bereketi ile her köşesini ne denli mutlu ve kazançlı hale getirilebileceğinin somut halini görmekteyiz. Bu duygularla beni ziyaretinde Lâl Başkanımıza ifade ettiğim gibi ülkemizin, milletimizin fırsatları kaçıran değil bütün nimetlerini milletimiz adına adil paylaşımla zenginliğe dönüştürmemiz şarttır. Bu çerçevede en acil ihtiyacımız her alanda adalettir. Adalet ile mutlu, huzurlu ve çok başarılı bir gelecek için çok çalışmalıyız. Çeşme’ye, İzmir’e ve festivale gelen tüm vatandaşlarımıza kucak dolusu sevgi ve saygılarımı sunarım.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

bonus veren siteler Padişahbet Hiltonbet Giriş
handycasinozone.com freebetstake.com Elexbet