Perşembe, Aralık 26

CUMA NAMAZI KILINIŞI: Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekat? Diyanet’e göre adım adım cuma namazı kılışı

Bugün öğle saatlerinde camiye gidecek vatandaşlarda Cuma namazı kılınması merak uyandırdı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Cuma günkü hutbenin teması “İnsanın asli değeri vardır” olarak açıklandı. Cuma günleri cuma namazlarının cemaatle kılınması zorunlu hale getirildi. Peki Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekat? İşte Diyanet’e göre adım adım cuma namazı nasıl kılınır…

CUMA NAMAZI KAÇ REKATTIR?

Cuma Duası; 4 rekat sünnet, 2 rekat farz ve 4 rekat son sünnet olmak üzere 10 rekattan oluşur. Cuma günleri camide kılınan farz bir namazdır.

CUMA NAMAZI NASIL YAPILIR?

Cuma namazı farz namazlardan biridir ve cuma günü öğle namazı sırasında kılınır. Cuma namazının özelliklerinden biri de namazdan önce okunan hutbedir.

Cuma namazı 10 rekattır ancak nafile namazlarla birlikte 16 rekat da kılınır. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre Cuma namazları şu şekilde kılınacak;

Öğle ezanı okunduğunda dört rekatlık cuma namazının ilk sünneti kılınır.

Hatta anlamı

Şöyle denir: “Cuma namazının ilk sünnetini Allah rızası için kılmaya niyet ettim.”

Bu namaz öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.
Birinci rekatta önce Sübhaneke okunur. Daha sonra Euzü Besmele okunur.
Bütün rekâtlarda Fâtiha ve ek süre okunur. İlk seansta sadece Etteahiyyatu okunur.

Son oturumda:

Daha sonra caminin içinde ikinci ezan okunur. Daha sonra imam hutbe vermek üzere minbere çıkar. Vaaz okunur. Hutbe okunurken cemaatin dua etmesi ve konuşması tahrimi mekruhtur.

Hatîb Efendi dua ederken cemaat yüksek sesle amin demez. İçeriye sessizlik denir. Namaz kılarken haram olan şey, hutbe dinlerken de haramdır. Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet okur.

Daha sonra cemaatle iki rekatlık farz Cuma namazı kılınır. Bu namaz, sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şudur: “Allah rızası için farz olan Cuma namazını kılmaya ve hazır olan imama uymaya niyet ediyorum.”

Daha sonra dört rekatın son sünneti. Niyeti şudur: “Cuma namazının son sünnetini Allah rızası için kılmaya niyet ettim.”

Bu sünnet de ilk sünnet gibi yerine getirilir. Bu nedenle cuma namazı esasen farz ve sünnet namazlarıyla birlikte kılınır.

Son sünnetten sonra ahir zaman niyetiyle dört rekât daha namaz kılınır. Niyet edilirken şöyle denir: “Allah rızası için, namazı üzerimde olan ama henüz benden ayrılmayan son öğle namazının farzını kılmaya niyet ettim.” Niyet bu şekilde yapılırsa, o günün cuma namazının şartlarındaki bir eksiklikten dolayı kabul olunmadıkça öğle namazı kılınır. Kabul edildiği takdirde, son kaçırılan namaz öğle namazından sayılır.

Daha sonra sünnet olarak iki rekat vakit kılınır. Niyet, “Allah rızası için zamanın sünnetine uymaya niyet ettim” diyerek ifade edilir. Cuma namazı geçerli değilse bu on rekât öğle namazı sayılır. Daha sonra Ayet-el-Kürsi ve tesbihler okunarak dualar edilir.

1 ARALIK 2023 CUMA KONUSU VAAZ

Cuma hutbesinin konusu belli oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 1 Aralık 2023 Cuma hutbesinin konusu yayımlandı. İşte 1 Aralık Cuma hutbesinin konusu…

İNSAN ÖZELLİKLE DEĞERLİDİR

Sevgili Müslümanlar!

Okuduğum ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerliniz, O’na karşı sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getireninizdir. Şüphesiz Allah her şeyi bilir ve her şeyden haberdardır.”

Okuduğum hadis-i şerifte Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz, kalplerinize ve davranışlarınıza bakar.”

Sevgili inananlar!
İnsan yeryüzündeki en değerli varlıktır. Onun bu değeri, görünüşünde, servetinde, malında, şöhretinde ve şöhretinde değildir. İnsan vahye tabi bir akla sahiptir. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırabilecek bir iradeye sahiptir. Sevgi, şefkat, merhamet gibi güzel duygularla donatılması gereken bir kalbi vardır. Bir insan, aklına, iradesine ve kalbine iman, ibadet ve ahlak güzelliklerini bahşederse değeri artar ve kâmil bir insan olur.

640x480

Sevgili Müslümanlar!

İnsanlık onurunu ve gerçek değerini Peygamber Efendimiz (sav)’den öğrenmiştir. Kimseyi dış görünüşüne, malına, rütbesine, makamına göre değerlendirmezdi. İnsan olduğu için herkese değer verir, onlara sevgi, saygı, şefkat ve merhametle davranırdı. Allah Resulü (asm) insanları engelli veya engelsiz diye ayırmamıştır. Kimseyi engelinden dolayı dışlamadı. Farklı engel gruplarındaki akranlarıyla çok ilgilendi ve onlara her zaman destek oldu. Onlara bilgi ve becerilerine göre önemli görevler verdi ve onları topluma entegre etmeye çalıştı. Nitekim kör Abdullah b. Ümmü Mektum’u Medine’de vekil olarak bıraktı. Genç engelli ortopedi arkadaşı Muâz b. Cebel’i vali olarak atadı.

Sevgili inananlar!

Dinimize göre engellilik; Mesele görememek, konuşamamak, yürüyememek değil. Gerçek engel iyi duyamamaktır. Gerçeği göremiyor. Gerçeği söylemiyor. Bir insanın kalbini imandan, kalbini İslam’dan, söz ve amellerini güzel ahlaktan mahrum bırakmak demektir. Fırsatlarını Allah rızası ve insanlık uğruna kullanmaz. Samimiyeti ikiyüzlülüğe feda etmek demektir. Kısaca gerçek engellilik; İnsanın değerini kendi elleriyle kaybetmesidir. Kur’an-ı Kerim bizi gerçek engellilerle şöyle tanıştırıyor:
Onların, anlamadıkları kalpleri vardır, görmedikleri gözleri vardır ve işitmedikleri kulakları vardır.
“…Gönülleri var ama gerçeği anlamıyorlar; Gözleri var ama gerçeği görmüyorlar; Kulakları var ama gerçeği duymuyorlar…”

Sevgili Müslümanlar!

İnanç, kararlılık ve çaba hiçbir engel tanımaz. Önemli olan birbirlerine engel oluşturmamak, birbirlerinin hayatlarını zorlaştırmamak. Engelli kardeşlerimizin ve ailelerinin yaşam mücadelesinde yanında olmak. Onları ziyaret etmek, hallerini, hatıralarını sormak, dualarını istemek demektir. Onlara samimiyetle, içtenlikle davranmak demektir. Onlara karşı insani ve komşuluk görevlerimizi yerine getirmek. Onların çalışmasını, üretmesini zorlaştıran tüm engellerin ortadan kaldırılmasıdır. Yollarımızı, sokaklarımızı, binalarımızı, hayatın her alanını onların kullanabileceği şekilde planlamak demektir.

Peygamber Efendimiz (sav)’in şu hadisini motto edinelim: يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا، وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَ ف ِّرُوا “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın! İyi haberler verin, insanları sizden nefret ettirmeyin!”

Kardeşlerim!
Vicdansız, hak ve hukuk tanımayan siyonist zalimler; Filistinli kardeşlerimize, kadınlarımıza, çocuklarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize karşı topyekun soykırım yapıyor. Bu zulmün önlenmesi din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın tüm insanlığın ortak görevidir. Bugün Cuma namazının hemen ardından dünyada zulüm altında inleyen tüm kardeşlerimiz için Yüce Rabbimiz’e dua edeceğiz. Yüce Rabbim dualarımızı kabul etsin. Başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm mazlumlara zafer getirsin.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Keşfetmek
ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Selman Öğüt rektör atandıSelman Öğüt rektör atandı
Mısır açıkladı!  İsrail ve Hamas ateşkesi bir gün daha uzattıMısır açıkladı! İsrail ve Hamas ateşkesi bir gün daha uzattı
Resmi Gazete'de yayımlanan seçim takvimiResmi Gazete’de yayımlanan seçim takvimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

romabet güncel giriş betgar güncel giriş
ekrem abi sitesi